Fenerbahçe’de kalıcı olmaya geldim”

“ Fenerbahçe’de kalıcı olmaya geldim”
Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımı oyuncularımızdan Ali Bilgin, Fenerbahçe Gazetesi'nin konuğu oldu. Oyuncumuz kendisi ile ilgili merak edilen her şeyi, Fenerbahçe'ye geliş öyküsünü ve daha fazlasını anlattı. Fenerbahçe Gazetesi'nde yer alan röportajın tam metni aşağıdaki gibidir:
Fenerbahçe yeni sezon hazırlıklarını planlarken, öncelikle süper bir transferle gündemi oluşturmak, bunun yanı sıra da yeni yıldız adaylarını bünyesine katarak "geleceğe yatırım yapmayı" amaçlamıştı.
Roberto Carlos gibi bir dünya yıldızının gelmesi ile oluşan sansasyonel ortamda, Ali Bilgin, Gökhan Gönül, İlhan Parlak ve Colin Kazım gibi genç yıldız adaylarına spor medyası nedense fazla iltifat gösterip, sayfalarında yer vermedi !... Şöhretli yıldızların gölgesinde kalmak bu gençleri üzmedi, aksine daha çok çalışıp forma verildiğinde bu şansları iyi kullanmak açısından onları olumlu yönde motive etti…
Forma şansını iyi kullananlardan birisi de genç yıldız adayımız Ali Bilgin oldu. Futbola başladığı Almanya'nın Bundesliga 2. Ligindeki Essen takımından, önceki yıl Antalyaspor'a, oradan da Fenerbahçe'ye gelen 1981 doğumlu Ali Bilgin, futbolculuğun olgun dönemlerine bu camiada adım atıyor sayılır.
Gurbetçi bir ailenin çocuğu olarak Almanya'da dünyaya gelen Ali Bilgin, 10 yaşında Essen şehrinin Bergoborbeck takımında futbolla tanışmış. Kendisini keşfeden Holtick isimli Alman futbol adamına bu nedenle her zaman şükran duyuyor…
Kısa bir süre sonra küçük Ali'yi şehrin güçlü takımı Essen'de görüyoruz. Burada başarılı performans gösteren Ali Bilgin gerek futbol kalitesi, gerekse kişiliği ile takım kaptanlığına yükseliyor. Essen takımından birçok Türk kulübü gibi Antalyaspor da kendisini izlemeye alıyor ve yıldız adaylarını bulmakla ünlü teknik direktör Yılmaz Vural'ın çabaları sonucu Türkiye'ye adımını atıyor. Bilindiği gibi hemen bir sezon sonra da Fenerbahçe…
Orta saha ve hücum hattının her iki yanında da görev yapabilen, her iki ayağını da aynı yeterlilikle kullanabilen Ali Bilgin, burada kalıp, Fenerbahçe camiasına uzun yıllar hizmet vermek arzusunda. Sakin ve bir ölçüde içe kapanık görüntüsünün adaptasyon açısından bir zorluk yaşatıp, yaşatmadığını sorarak söyleşimize başlıyoruz.
" Gerek futbolcu arkadaşlarımın sıcak ve sevecen ilgisi ve gerekse hocam Zico'nun kişiliği ve talebelerine olumlu yaklaşımı ile uyum konusunda fazla bir sıkıntı yaşamadım. Kaldı ki çok sakin ve içe kapanık gibi görünen bir yapım vardır. Bu nedenle de kolay kolay hiçbir şey beni aşırı derecede sinirlendiremez."
- Bundesliga 2. ligi takımı Essen'de takım kaptanlığı yaptın. Bir Türk olarak yurtdışında kaptanlık yapmak nasıl bir duygu?
- Takım kaptanlığı yapmak nerede olursa olsun, benim açımdan büyük bir onur. Çünkü bir takımın kaptanlık görevine ve liderliğine layık görülmüş isem, bu büyük bir keyif. Bence yabancı veya Türk takımı olarak bunun ayrımını yapmayalım. Hangi ülkede olursa olsun, bana aynı hissi verirdi. Belki Alman takımında kaptanlık yapıyor olmam daha zordur tabii ki, ama benim o şehirde doğmam ve o takımın altyapısından yükselmem, işimin biraz daha kolaylaşmasını sağladı.
- Avrupa'nın en iyi takımlarının mücadele ettiği Şampiyonlar Ligi'nde ilk defa Fenerbahçe formasıyla mücadele ettin. Bu konu hakkında ne söylemek istersin?
- Şampiyonlar Ligi çok önemli bir turnuva. Biz de iyi başladık bu turnuvaya. CSKA maçıyla bu iyi gidişimizi sürdürüp, gruptan çıkacağımıza inanıyorum.
- Genellikle Alex'in yerinde oynuyorsun, ancak bazen sağ ve sol kanatta da oynadığın oluyor. Bu değişiklikler oyununu etkiliyor mu? Senin oynamak istediğin mevki neresi?
- Saydığınız bu üç mevkii de benim oynayabileceğim yerler. Bu mevkilerden herhangi birisinde oynamak benim için fark etmez. Hocamın uygun gördüğü her yerde oynarım.Kaldı ki kadromuzdaki arkadaşlarım gerçekten kaliteli ve futbolu bilen sporcular. Bu açıdan onlarla anlaşmakta zorluk çekmem söz konusu olamaz.
- Fenerbahçe'ye geldiğin ilk sene Tuncay'la kıyaslanıyordun. Bu durum seni etkiledi mi?
- Tuncay'la kıyaslanmak benim elimde olmayan bir şeydi. Daha çok medya tarafından yapılıyordu bu kıyaslama. Tuncay bu takıma çok emek vermiş bir futbolcu. Umarım ben de oyunumla bu takıma Tuncay kadar emek verebilirim. Şu anda yurt dışında spor yaşantısını sürdüren Tuncay'ın başarılı olması en büyük dileğimdir.
- "Milli takım için Alman pasaportundan vazgeçerim" demişsin. Buradan milli takımın senin için çok önemli olduğunu anlıyoruz. Fatih Terim'den bir teklif bekliyor musun?
- Her Türk oyuncu milli takımda oynamak, ülkesini temsil etmek ister. Ancak benim milli takıma girebilmem için önce takımımda oynamam gerekir. O nedenle takımımda iyi bir oyun sergileyebilirsem, milli takım için talep gelecektir. Bu konudaki kararı verebilecek tek kişi milli takımın başındaki sorumlu teknik adamdır. Önemli olan onun değerlendirmesidir.
- Ankaragücü ve Denizlispor maçlarında gol attın. Attığın goller seni nasıl etkiledi ?
- Takıma yeni katılan bir oyuncuyum. Ankaragücü maçında, o büyük taraftarın önünde gol atmak çok heyecan vericiydi.Hocam fırsat verir, talihim yaver giderse daha fazla gol atabilirim.
- Roberto Carlos gibi bir futbolcuyla aynı takımda oynamak nasıl bir duygu?
- Carlos bir efsane. Oynadığı takımlar ve bu takımlarda yaptıkları ortada. Mükemmel bir kişiliğe sahip. Bu kadar zirvede olup bu kadar mütevazı olmak zor bir iş. Gerçekten tebrik etmek lazım.
- Maçlara nasıl hazırlanıyorsun? Bir uğurun var mı?
- Bir uğurum yok. Ancak her maça "bu maçı alacağız" diyerek, elimden gelenin en iyisini yapmak için çıkıyorum.
- Zico ile ilgili neler söylemek istersin?
- Zico geçmişinde çok büyük bir futbolcuydu. Bu yeteneğini hocalığına da yansıtıyor. Fenerbahçe'nin kazandığı başarılarda Zico'nun rolü çok büyüktür.
- Hobilerin var mı?
- Arada sırada kitap okuyorum. Günümüz çok yoğun geçtiği için, evde oturmak da bana zevk veriyor. Bu nedenle kamplardan, idmanlardan fırsat buldukça evde dinleniyorum. Genelde televizyon izlemeyi pek sevmiyorum.
- Taraftarlarımıza son olarak neler söylemek istersin?
- Bugüne kadar bizi her koşulda desteklediler. Bundan sonra da bu desteğin süreceğine inanıyoruz. Onlar bizim en büyük itici gücümüz. Hiçbir yerde bizleri yalnız bırakmıyorlar. Başarımızdaki payları çok büyük… Bütün taraftarlarımızın yeni yılını kutluyorum.